Ben ilerlemeyi görebiliyorum.
- I can see the improvement.
İlerleme için yer var.
- There's room for improvement.
Gelişim önerileri hoş karşılanır.
- Suggestions for improvements are welcomed.
Amerikan-İngiliz ilişkileri gelişme gösterdi.
- American-British relations showed improvement.
Teknolojideki gelişmeler onların başarmasına yardım etti.
- Improvements in technology helped them succeed.
İyileştirmeler olacak.
- There will be improvements.
Biz birçok iyileştirmeler yaptık.
- We've made many improvements.