a trip made in a motor vehicle

listen to the pronunciation of a trip made in a motor vehicle
الإنجليزية - التركية

تعريف a trip made in a motor vehicle في الإنجليزية التركية القاموس.

drive
dürtü

Tom'un hiçbir dürtü veya hırsı yok. - Tom has no drive or ambition.

Onun düşük bir cinsel dürtüsü var. - She has a low sex drive.

drive
muharrik
drive
(Bilgisayar) sürücüsü

Bir yarış arabası sürücüsü olmanın hayalini kurardım. - I used to dream about becoming a race car driver.

Tom bir yarış otomobili sürücüsü olmak için gerekenlere sahip değildir. - Tom doesn't have what it takes to be a race car driver.

drive
inisiyatif
drive
çalışmaya zorlamak
drive
(taşıt) sürmek
drive
(araba/vb.) çekiş
drive
yürütmek
drive
-e zorlamak
drive
şiddetle tahrik etmek
drive
{f} önüne katmak
drive
{f} (drove, --n)
drive
{i} düşmanı püskürtme
drive
sürüklenmek
drive
{i} top sürme
drive
{i} sürücü

Ben onun iyi bir sürücü olduğunu düşünüyorum. - I think he is a good driver.

Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim. - I had my driver's license renewed last month.

drive
{f} acele etmek
drive
(Nükleer Bilimler) sürgü
drive
sıkmak
الإنجليزية - الإنجليزية
drive

It was a long drive.

a trip made in a motor vehicle

    الواصلة

    a trip made in a mo·tor ve·hi·cle

    التركية النطق

    ı trîp meyd în ı mōtır vihîkıl

    النطق

    /ə ˈtrəp ˈmād ən ə ˈmōtər ˈvēhəkəl/ /ə ˈtrɪp ˈmeɪd ɪn ə ˈmoʊtɜr ˈviːhɪkəl/
المفضلات