Bu sana bahsettiğim şehir.
- This is the town I told you about.
İstasyon iki şehir arasında yer almaktadır.
- The station is situated in between the two towns.
Futbol takımımız kasabadaki diğer takımların tümünü yendi.
- Our soccer team beat all the other teams in the town.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Onun ebeveynleri ana ilçe merkezinde yaşıyor.
- His parents live in the main county town.
Kent, büyük bir ordu tarafından savunuldu.
- The town was defended by a large army.
Eşim, sanki ben kentin en zengin adamıymışım gibi para harcıyor.
- My wife spends money as if I were the richest man in town.
Belediye binası 1895 ve 1897 yılları arasında inşa edildi.
- The town hall was built between 1895 and 1897.
Burası belediye binasıdır.
- This is the Town Hall.
Tom'un sana şehir merkezini gezdirmesini isteyebilirim.
- I could ask Tom to show you around town.
Şehir merkezine gidiyorum.
- I'm going to the center of town.
... both of you. But I ' I will get run out of town if I don't… ...
... meters carved out of town halls and openings ...