Bu eski madeni paraları ondan aldım.
- I got these old coins from her.
Masanın altına madeni para yuvarlandı.
- A coin rolled under the desk.
Tom eski bir altın sikke buldu.
- Tom found an ancient gold coin.
Tom bir Roma sikkesi buldu.
- Tom found a Roman coin.
Bu eski madeni paraları ondan aldım.
- I got these old coins from her.
Zaman hayatınızın parasıdır. Onu harcayın. Başkalarının sizin için harcamasına izin vermeyin.
- Time is the coin of your life. You spend it. Do not allow others to spend it for you.
Ak akçe kara gün içindir.
- A white coin is for a black day.
O, kutusuna birkaç bozuk para koydu.
- He put some coins in the box.
Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu.
- Tom dropped a coin into the beggar's cup.
Tom kutuya bazı demir paralar koydu.
- Tom put some coins in the box.
Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu.
- Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida.