a title of honor in turkey and in some other parts of the east; a bey

listen to the pronunciation of a title of honor in turkey and in some other parts of the east; a bey
الإنجليزية - التركية

تعريف a title of honor in turkey and in some other parts of the east; a bey في الإنجليزية التركية القاموس.

beg
yalvarmak

Arkadaşlarımın gelmesi için yalvarmak zorunda kaldım. - I had to beg my friends to come.

Partime gelmeleri için arkadaşlarıma yalvarmak zorunda kaldım. - I had to beg my friends to come to my party.

beg
{f} of -den dilemek, -den rica etmek
beg
{f} kaçınmak
beg
{f} dilemek
beg
{f} arka ayakları üzerinde durmak
beg
{f} sakınmak
beg
{f} itiraf etmek
beg
{f} sustaya kalkmak
beg
beg the uestion dava veya iddiayı ispat olunmuş farzetmek
beg
beg önle/dilen/rica et
beg
avuç açmak
beg
yakarmak
beg
rica etmek
beg
istemek

Tom çoğu günleri turistik yerlerin önünde para istemek için harcadı. - Tom spent most days begging for money in front of tourist attractions.

beg
dilenmek

Yasaya göre, sokakta dilenmek yasaktır. - By law, begging in the street is forbidden.

beg
dile

Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu. - Tom dropped a coin into the beggar's cup.

Dilenciler seçici olamaz. - Beggars can't be choosers.

beg
dile,dilen
الإنجليزية - الإنجليزية
beg
a title of honor in turkey and in some other parts of the east; a bey

    الواصلة

    a ti·tle of hon·or in tur·key and in some oth·er parts of the east; a bey

    النطق

المفضلات