a time of play, usually, on a playground

listen to the pronunciation of a time of play, usually, on a playground
الإنجليزية - التركية

تعريف a time of play, usually, on a playground في الإنجليزية التركية القاموس.

recess
{i} mola

Bizim on ikiden bire kadar öğle yemeği için bir saatlik bir molamız var. - We have an hour's recess for lunch from twelve to one.

Mola sırasında biraz kahve içelim. - Let's have some coffee during recess.

recess
tatile girmek
recess
gizli yer
recess
paydos
recess
ara verme
recess
okul tatili
recess
dinlenmek

Dinlenmek ister misin? - Would you like to take a recess?

recess
tatil yapmak
recess
{i} (rîses') gen. çoğ. gizli yer, iç taraf
recess
{i} yuva
recess
ara ver/oy/yerleştir
recess
dinlenme

Dinlenmek ister misin? - Would you like to take a recess?

recess
{i} (rîses') girinti, oyuk
recess
gizliduvar girintisini koymak
recess
(Tıp) Çukur, çukurcuk, recessus
recess
{i} yatak
recess
{f} boşluğa yerleştirmek
recess
{i} tatil

Sözde bir durgunluk içinde olmamıza rağmen bu Altın Hafta tatilinde rekor sayıda insan yurt dışında seyahat ediyor. - Even though we're supposedly in a recession, people are traveling abroad in record numbers this Golden Week holiday.

Öğrenciler şimdi bir tatile giriyorlar. - The students are having a recess now.

الإنجليزية - الإنجليزية
recess
a time of play, usually, on a playground
المفضلات