Orijinali bir ders kitabı olarak yazılmıştır.
- The original was written as a school textbook.
Bu ders kitabı yeni başlayanlar için dizayn edilmiştir.
- This textbook is designed for beginners.
Benim bir gramer kitabım var.
- I have a grammar book.
Fransızca dilbilgisinden sıkıntı çekiyorum.
- I'm having a hard time with French grammar.
Macarca dilbilgisinin zor olduğunu düşünüyorum.
- I think the Hungarian grammar is difficult.
Latince iyi bir gramer bilgisi gerektiren kaç dilden biridir.
- Latin is one of the few languages that requires a good knowledge of grammars.
Öğrendiniz gramerini Yoda'nın.
- Yoda's grammar learned you have.
Tabii ki, ben Japonya'da iken Çin hakkında ders kitaplarından öğrendim, ama benim kendi adıma Çin'de gördüğüm bu ders kitaplarında anlatıldığından tamamen farklıdır.
- Of course, I learnt about China from textbooks when I was in Japan, but what I see for myself in China is completely different from what is described in those textbooks.
Kitapçıda ders kitapları satıyorlar.
- They sell textbooks at the bookstore.
a kind of descriptive account or a social, geographical, anthropological, or historical commentary that may at times have a certain textbook tone to it.
In many ways the Korean nuclear crisis is a textbook example of coercive diplomacy — its strengths as well as the risks inherent in such a strategy.