a telephone call

listen to the pronunciation of a telephone call
الإنجليزية - التركية

تعريف a telephone call في الإنجليزية التركية القاموس.

bell
zil

Beni istediğiniz zaman zili çalın. - Ring the bell when you want me.

Zil öğle saatinde çalar. - The bell rings at noon.

bell
çan

Tom uzaktaki tapınak çanını duydu. - Tom heard the temple bell in the distance.

Kilise çanını her sabah duyabiliriz. - We can hear the church bell every morning.

bell
{i} çıngırdak
bell
(Otomotiv) vantilatör kayışı
bell
taç yapraklar
bell
muf
telephone call
telefon görüşmesi

O bir telefon görüşmesi bekliyor. - He is waiting for a telephone call.

Telefon görüşmesi altı saat sürdü. - The telephone call lasted six hours.

bell
bağırmak (geyik vb.)
bell
sıngırak
bell
{i} sütun başlığı gövdesi
bell
bağırmak çan şekline girmek
bell
böğürmek
bell
böğürme
bell
{i} çan, kampana; zil, çıngırak
bell
bell the cat tehlikeli bir işi başarmak
bell
{i} taçyapraklar
bell
{i} dalgıç hücresi
bell
çan şeklinde herhangi bir şey
bell
çıngırak veya zil takmak
bell
{i} korol
bell
tehlikeye atıl
telephone call
telefonla arama
الإنجليزية - الإنجليزية
bell
ring
buzz
phonecall
telephone call
The conversation held by the two parties on this connection
telephone call
A connection established over a telephone network between two parties
telephone call
a telephone connection; "she reported several anonymous calls"; "he placed a phone call to London"; "he heard the phone ringing but didn't want to take the call"
telephone call
when you speak to someone by telephone
a telephone call

    الواصلة

    a te·le·phone call

    التركية النطق

    ı telıfōn kôl

    النطق

    /ə ˈteləˌfōn ˈkôl/ /ə ˈtɛləˌfoʊn ˈkɔːl/
المفضلات