a tavern, especially in an american old west setting

الإنجليزية - التركية

تعريف a tavern, especially in an american old west setting في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

saloon

bar/salon

saloon

meyhane

saloon

büyük araba

saloon

salon bar

saloon

bar

Yerel yönetim tüm barları ve salonları kapattı. - The local government closed all bars and saloons.

Barsoom en büyük Mars kentiydi. En süslü salona sahipti. Orası Vahşi, Vahşi Kırmızıydı. - Barsoom was the biggest Martian town. It had the fanciest saloon. It was the Wild, Wild Red.

saloon

{i} İng. salon, dükkân: billiards saloon bilardo salonu

saloon

{i} (yolcu gemisinde) salon

saloon

galeri

saloon

{i} İng. (körüksüz) binek arabası

saloon

lokanta

saloon

{i} lüks salon

saloon

gemi salonu

saloon

saloon deck gemi salonunun bulunduğu güverte

saloon

saloonkeepermeyhaneci

saloon

{i} salon

Yerel yönetim tüm barları ve salonları kapattı. - The local government closed all bars and saloons.

Barsoom en büyük Mars kentiydi. En süslü salona sahipti. Orası Vahşi, Vahşi Kırmızıydı. - Barsoom was the biggest Martian town. It had the fanciest saloon. It was the Wild, Wild Red.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف a tavern, especially in an american old west setting في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

saloon

الواصلة

a tavern, es·pe·cial·ly in an A·me·ri·can old west set·ting