الإنجليزية - التركية
تعريف a swelling, protuberant part; a bending outward, esp في الإنجليزية التركية القاموس.
- bulge
- {i} tümsek
- bulge
- {i} çıkıntı
Samanyolu galaksimize en yakın sarmal gökada Andromeda'dır. Andromeda 2 milyondan fazla ışık yılı uzaklıktadır. Onun orta çıkıntısı ve spiral kolları 15 derecelik açıyla bize doğru eğiktir.
-The spiral galaxy closest to our Milky Way galaxy is Andromeda. Andromeda is over 2 million light-years away. Its central bulge and spiral arms are tilted toward us at a 15 degree angle.
- bulge
- kabarıklık
- bulge
- (Gıda) bombaj
- bulge
- şişlik
- bulge
- şiş
- bulge
- {f} çıkıntı yapmak
- bulge
- (isim) şiş, tümsek, çıkıntı, geçici artış, şişkinlik, fazlalık
- bulge
- {f} şişmek
- bulge
- dışarı uğratmak
- bulge
- ani artış
- bulge
- {f} pörtlemek
- bulge
- {f} esnemek
- bulge
- üstünlük
- bulge
- üstünlük sağlamak
- bulge
- pırtlamak
- bulge
- çıkıntı meydana get
- bulge
- {i} şişkinlik
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a swelling, protuberant part; a bending outward, esp في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- bulge
a swelling, protuberant part; a bending outward, esp
الواصلة
a swelling, pro·tu·ber·ant part; a bend·ing outward, espالنطق
Resimler
المفضلات