Tom gücünü korumak zorundadır.
- Tom must conserve his strength.
Suyu korumak zorundayız.
- We've got to conserve water.
Bir sonraki oyun için enerjisini korudu.
- He conserved his energy for the next game.
Doğal kaynaklarımızı korumaya çalışmalıyız.
- We must try to conserve our natural resources.