a sweetheart; a beau

listen to the pronunciation of a sweetheart; a beau
الإنجليزية - التركية

تعريف a sweetheart; a beau في الإنجليزية التركية القاموس.

follower
destekçi
follower
taraftar
follower
{i} takipçi

Rousseau çılgın ama etkiliydi; Hume aklı başında ama hiç bir takipçisi yoktu. - Rousseau was mad but influential; Hume was sane but had no followers.

Bir lider mi yoksa bir takipçi misiniz? - Are you a leader or a follower?

follower
izdeş
follower
başlık
follower
yanlı
follower
şakirt
follower
{i} yandaş
follower
{i} baskıcı
follower
{i} hayran
follower
dili hayran
follower
(Tekstil) takip çubuğu
follower
{i} havari
follower
(Nükleer Bilimler) (reactor technology) izleyici
follower
(isim) taraftar, hayran, mürit, takipçi, havari, peyk, yandaş, hizmetli, baskıcı
follower
{i} hizmetli
الإنجليزية - الإنجليزية
follower
a sweetheart; a beau
المفضلات