O, bataklıkta küçük bir kulübede tek başına yaşıyor.
- He lives alone in a little cottage in the swamp.
Veba bataklıktan geldi.
- The plague came from the swamp.
Veba bataklıktan geldi.
- The plague came from the swamp.
Bataklığa nasıl düştünüz? Biri bizi itti.
- How did you fall into the swamp? Someone shoved us.
The boat was swamped in the storm.