Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur.
- Tea and coffee helps to start the day.
Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır.
- Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.
Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin?
- I want to start learning French. Can you recommend me any materials to study with?
Tom otuzuna kadar Fransızca çalışmaya başlamadı.
- Tom didn't start to study French until he was thirty.
Tom Mary ile çalışmaya başladığından beri üç yıl oldu.
- It's been three years since Tom started working for Mary.
Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- Tom started bouncing up and down on the bed.
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- The children started bouncing up and down on the couch.
Tom bu sabah geç bir başlangıç yaptı.
- Tom got a late start this morning.
İyi bir başlangıç yapmak savaşın yarısıdır.
- Making a good start is half the battle.
Çok uzun bir tatil birini tekrar işe başlamak için isteksiz yapar.
- Too long a holiday makes one reluctant to start work again.
Derhal başlamak zorunda kalacaksın.
- You'll have to start at once.
Tom beni daha avantajlı başlattı.
- Tom gave me a head start.
Onunla bir aile kurmak istedim.
- She wanted to start a family with him.
Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.
- Tom is ready to settle down and start a family.