Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a sudden, overpowering fright; esp

listen to the pronunciation of a sudden, overpowering fright; esp
الإنجليزية - التركية

تعريف a sudden, overpowering fright; esp في الإنجليزية التركية القاموس.

panic
panik

Paniklediğini düşünüyorum. - I think you panicked.

Depremden sonra yaygın bir panik vardı. - There was widespread panic after the earthquake.

panic
ürkü
panic
paniğe kapılmak
panic
paniğe uğratmak
panic
(fiil) paniğe kapılmak
panic
tiyatro

Yangın tiyatroda paniğe neden oldu. - The fire caused a panic in the theater.

panic
paniğe kaptırmak
panic
panik,v.panik ol: n.panik
panic
{i} telaş

Telaş etmenin bir faydası olmayacak. - Panicking won't help.

panic
panik hissi ile ilgili
panic
(Askeri) PANİK: Ani telaş ve korku
panic
(Tıp) Panki, korku ile telaşa kapılma
panic
{i} çok komik şey [amer.]
panic
(isim) panik, telaş, çok komik şey [amer.], komik tip [amer.]
panic
fiyatlarda düşme korkusu
الإنجليزية - الإنجليزية
panic
a sudden, overpowering fright; esp
المفضلات