a substitute; a proxy; an agent

listen to the pronunciation of a substitute; a proxy; an agent
الإنجليزية - التركية

تعريف a substitute; a proxy; an agent في الإنجليزية التركية القاموس.

attorney
{i} dava vekili
attorney
avukat

Onun masum olduğuna dair avukatın güçlü kanıtları var. - The attorney has strong evidence that she is innocent.

Niçin bizzat bir avukata danışmıyorsun? - Why don't you consult an attorney in person?

attorney
dava vekili attorney at law avukat attorney general devletin en yüksek hukuk memuru başsavcı
attorney
avukatlık
attorney
{i} vekil
attorney
baş müddeiumumi power of attorney vekâlet
attorney
vekaletname attorneyship vekâlet
attorney
temsil yetkisi
الإنجليزية - الإنجليزية
attorney
a substitute; a proxy; an agent
المفضلات