Sami'nin tanısal bir akıl hastalığı yoktu.
- Sami didn't have a diagnosable mental illness.
Sami'nin akıl hastalığı onun cezasını hafifletmedi. Art arda iki ömür boyu hapis cezası aldı.
- Sami's mental illness didn't alleviate his punishment. He got two consecutive life sentences.
Sami ciddi zihinsel hastalık belirtileri göstermiyordu.
- Sami wasn't showing the signs and symptoms of serious mental illness.
Başkan zihinsel hastalık belirtileri gösteriyor.
- The president is showing signs of mental illness.