Bir gün biz Hindistan'a gezi yapacağız.
- Some day we'll take a trip to India.
Yurt dışında bir geziye davet edildim, ama ben gitmek istemiyorum.
- I've been invited on a trip abroad, but I don't want to go.
Bir gezintiye gidelim.
- Let's go on a road trip.
Çocuk tökezledi ve dizlerinin üstüne düştü.
- The kid stumbled and fell to his knees.
Tom tökezledi ve düştü.
- Tom stumbled and fell.
Takılıp düşmemeye çalışıyorum.
- I'm trying not to be trip and fall.
Tökezlememek ve düşmemek için dikkatli ol.
- Be careful not to trip and fall.
I always stumble over verbs in Spanish.
... When you pick up a newspaper, you often stumble across lots ...
... Isaac Newton do? When he was 23 years old, not only did he stumble upon the force of ...