Bir gün biz Hindistan'a gezi yapacağız.
- Some day we'll take a trip to India.
Gezi çok fazla para gerektirir.
- The trip calls for a lot of money.
Bir gezintiye gidelim.
- Let's go on a road trip.
Tom tökezledi ve düştü.
- Tom stumbled and fell.
O bir el arabası üzerine tökezledi.
- She stumbled over a wheelbarrow.
Tökezlememek ve düşmemek için dikkatli ol.
- Be careful not to trip and fall.
Tom ayağı takılıp düşmemeye çalışıyor.
- Tom is trying not to be trip and fall.
I always stumble over verbs in Spanish.
... When you pick up a newspaper, you often stumble across lots ...
... has never been easy sometimes we stumble ...