O hükümette üst düzey bir konuma sahiptir.
- She holds a senior position in the government.
Bu seminer Japon firmalarından üst düzey pazarlama liderlerini hedef alacaktır.
- This seminar will target senior marketing leaders from Japanese firms.
Tabii, birçok emektar vatandaş emeklilikten memnundur.
- Of course, many senior citizens are happy with retirement.
Yaşlı birine yerini verdi.
- She gave her seat to a senior citizen.
Yaşlı vatandaşlara saygı göstermelisin.
- You must respect senior citizens.
O, Harvard'da son sınıf öğrencisi.
- He is now a senior at Harvard.
Hyogo Üniversitesinde son sınıf öğrencisiyim.
- I am a senior at Hyogo University.