Tom bir kitapevinde çalışıyor.
- Tom works at a bookstore.
Şehir merkezinde onun bir kitapçı dükkânı var.
- He has a bookstore in the center of the city.
Evimin önünde bir kitabevi var.
- There is a bookstore in front of my house.
Bu kitabı Maruzen kitabevinden aldım.
- I bought this book at Maruzen Bookstore.
Bir kitapçıdan alabilirsin.
- You can get it at a bookstore.
O, haftada bir kez kitapçıya gider.
- She goes to the bookstore once a week.
Kullanılmış kitap evine nasıl gidebilirim?
- How do I get to the used bookstore?