a state of matter in which the particles are widely spaced

listen to the pronunciation of a state of matter in which the particles are widely spaced
الإنجليزية - التركية

تعريف a state of matter in which the particles are widely spaced في الإنجليزية التركية القاموس.

gas
zırva
gas
benzin

O bir kenara biraz benzin koydu. - He puts aside some gas.

Sola dönerseniz, benzin istasyonu bulursunuz. - Turning to the left, you will find the gas station.

gas
(hava) gaz
gas
havadan sudan konuşmak
gas
{i} övünme
gas
{i} matrak şey
gas
{i} atıp tutma
gas
{i} havagazı; doğalgaz
gas
{f} gaz vermek
gas
argo olağanüstü şey
gas
{i} hava civa
gas
{f} atıp tutmak
gas
{f} k.dili. çene
gas
(Tıp) Yel
gas
anestezide kullanılan gaz karışımı
gas
argo boş laf
gas
{i} havagazı
gas
{i} (çoğ. --es/--ses)
gas
{i} gaz

Bir deprem durumunda, gazı kapatın. - In case of an earthquake, turn off the gas.

Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir. - Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas.

gas
(Askeri) GAZLA ZEHİRLEMEK, GAZLAMAK: Bir kimya harbi maddesi kullanmak suretiyle zehirlemek, yaralamak veya öldürmek, Yada bir sahayı gazla kirletmek
الإنجليزية - الإنجليزية
gas
a state of matter in which the particles are widely spaced

    الواصلة

    a state of mat·ter in which the particles are wide·ly spaced

    التركية النطق

    ı steyt ıv mätır în hwîç dhi pärtıkılz ır waydli speyst

    النطق

    /ə ˈstāt əv ˈmatər ən ˈhwəʧ ᴛʜē ˈpärtəkəlz ər ˈwīdlē ˈspāst/ /ə ˈsteɪt əv ˈmætɜr ɪn ˈhwɪʧ ðiː ˈpɑːrtəkəlz ɜr ˈwaɪdliː ˈspeɪst/
المفضلات