Onun kovulmasıyla ilgili herhangi bir tebliğ almadık.
- We didn't receive any notification of his having been fired.
Onun yaklaşan partisi hakkında e-posta bildirimini aldım.
- I received an email notification of his upcoming party.
Sigara içme yasağı bildirimi dün restoranın dışında yayınlandı.
- Notification of the smoking ban was posted outside the restaurant yesterday.
Bizim hiç tebligatımız yoktu.
- We had no notification.
Bir ay içinde taşınmamız gerektiğine dair bildirim aldım.
- I received notification that we must move out in one month.
Onun yaklaşan partisi hakkında e-posta bildirimini aldım.
- I received an email notification of his upcoming party.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.