a spatial location defined by a real or imaginary unidimensional extent

listen to the pronunciation of a spatial location defined by a real or imaginary unidimensional extent
الإنجليزية - التركية

تعريف a spatial location defined by a real or imaginary unidimensional extent في الإنجليزية التركية القاموس.

line
{i} hat

Havalanından şehir merkezine hangi demir yolu hattını kullanacağımı bana söyle lütfen. - Please tell me which railway line to use from the airport to downtown.

Onu aradım, ancak hat meşguldü. - I called her, but the line was busy.

line
{f} doldurmak
line
sıralamak
line
(Argo) kandırıcı sözler
line
ton
line
çizgilerle göstermek
line
astarlamak
line
doğru çizgi
line
sıra oluşturmak
line
desen
line
(tenek ve deniz) hat
line
çizgi

Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş. - The playground is divided into three areas by white lines.

Elbiselerin yeni çizgisi Paris'ten. - The new line of dresses is from Paris.

line
{i} kablo
line
{f} kaplamak
line
ölçme ipi
line
(İnşaat) boru, hat, çizgi
line
{i} bilgi
line
kısa mektu
line
{i} kuyruk

Biz kuyrukta ayakta bekletildik. - We were made to stand in line.

Tom kuyruktaki son kişi. - Tom is the last person in line.

line
dizgin
الإنجليزية - الإنجليزية
line
a spatial location defined by a real or imaginary unidimensional extent

    الواصلة

    a spa·tial lo·ca·tion de·fined by a re·al or im·ag·i·na·ry unidimensional ex·tent

    النطق

المفضلات