Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak.
- Tomorrow it will rain in the south of England.
Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır.
- In the summer it's very hot in southern Spain.
Yakında güneyden birçok kırlangıç gelecek.
- Many swallows will come soon from the south.
İlkbaharda, günler daha uzadığında ve güneş daha ısındığında, o, ilk nar bülbülünün güneyden dönüşünü bekledi.
- In the spring, when the days grew longer and the sun warmer, she waited for the first robin to return from the south.
Görgü tanıkları bombalamadan hemen sonra Tom'un Park Street'te güneye doğru yürüdüğünü gördüler.
- Eye witnesses saw Tom walking south on Park Street just after the bombing.
Tom Park Caddesinde güneye doğru sürüyordu.
- Tom was driving south on Park Street.
Tom güneyden geliyor.
- Tom comes from the south.
Yakında güneyden birçok kırlangıç gelecek.
- Many swallows will come soon from the south.
Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.
- Birds fly south in winter.
Benim evim güneye bakıyor.
- My house looks to the south.