الإنجليزية - التركية
تعريف a source of advice, encouragement, or help في الإنجليزية التركية القاموس.
- uncle
- {i} dayı
Dayım ona bir hediye verdi.
-My uncle gave him a present.
Bir aydır dayımla yaşıyorum.
-I've been living with my uncle for a month.
- uncle
- {i} amca
Bir aydır amcamla yaşıyorum.
-I've been living with my uncle for a month.
Amcam bana bir hediye verdi.
-My uncle gave me a present.
- uncle
- yaşlı adam
- uncle
- enişte
Tom'un üç eniştesi var.
-Tom has three uncles.
Eniştem bana bu kol saatini verdi.
-My uncle gave me this watch.
- uncle
- emmi
- a source of
- Bir kaynak
- uncle
- {i} zenci [gün. amer.]
- uncle
- {i} dayı: maternal uncle dayı
- uncle
- {i} amca: paternal uncle amca
- uncle
- {i} rehinci
- uncle
- (isim) amca, dayı, zenci [gün. amer.], rehinci
- uncle
- {i} enişte: Aunt Rosa's husband is one of my uncles. Rosa Teyze'nin kocası
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a source of advice, encouragement, or help في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- uncle
a source of advice, encouragement, or help
النطق
Resimler
المفضلات