الإنجليزية - التركية
تعريف a solid drum, or a hollow cylinder or case في الإنجليزية التركية القاموس.
- barrel
- {i} namlu
Bu tüfeğin namlusunu temizle.
-Clean the barrel of this rifle.
- barrel
- fıçı
- barrel
- {i} varil
Orta Doğu petrol fiyatları varil başına beş dolar fırladı.
-Middle Eastern oil prices jumped by five dollars per barrel.
1835'te, bir varil un altı dolara mal olurdu.
-In 1835, a barrel of flour cost six dollars.
- barrel
- top veya tüfek namlusu
- barrel
- varıl
- barrel
- fıçı dolusu
- barrel
- büyük miktar
- barrel
- {i} atın karnı veya beli
- barrel
- barrel roll uçuşta uçağın ekseni üzerinde tam bir devir yapması
- barrel
- {f} uçmak (Argo)
- barrel
- {i} kovan
- barrel
- barrel buoy fıçı şamandıra
- barrel
- arabayı hlzlı kullanmak
- barrel
- fıçıya koymak
- barrel
- (fiil) fıçılamak, hızlı gitmek, uçmak (Argo)
- barrel
- {f} fıçılamak
- barrel
- (isim) fıçı, varil; namlu; kovan, çark; atın karnı veya beli
- barrel
- bir varilin içine alacağı miktar
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a solid drum, or a hollow cylinder or case في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- barrel
a solid drum, or a hollow cylinder or case
الواصلة
a sol·id drum, or a hol·low cyl·in·der or caseالنطق
Resimler
المفضلات