Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a soldier.

listen to the pronunciation of a soldier.
الإنجليزية - التركية

تعريف a soldier. في الإنجليزية التركية القاموس.

Jack
{i} kriko

Arabayı kriko ile kaldırmak zorunda kalacaksın. - You'll have to jack up the car.

Kriko masanın üzerindeydi. - The car jack was on the table.

Jack
{i} kaldıraç
Jack
{i} erkek
Jack
{i} adam

Jackson'ın adamları ertesi sabah gitmeye başladı. - Jackson's men began to leave the next morning.

Tom Jackson'ı tanıyan bir adamı tanıyan bir adam tanıyorum. - I know a guy who knows a guy who knows Tom Jackson.

trooper
eyalet polisi

Sami eski bir eyalet polisidir. - Sami is a former state trooper.

trooper
(Askeri) süvari
trooper
eyalet sakçısı
trooper
atlı polis
Jack
{i} para

Jack'in yeni bir bisiklet satın almak için parası yok. - Jack can't afford to buy a new bicycle.

Jack davasından kazandığı parayla refah içinde yaşayabilmeli. - With the money Jack won from his lawsuit, he should be able to live on easy street.

Jack
{i} erkek tavşan
Jack
{i} mangır
Jack
{i} vale

Benim maça valem var. - I have the jack of spades.

Bende kupa valesi var. - I've got the jack of hearts.

Jack
{i} sancak (gemi)
Jack
{i} erkek eşek
Jack
{i} priz
trooper
{i} süvari atı
trooper
swear like a trooper çok ağır sözlerle sövüp saymak
trooper
(isim) süvari eri, atlı polis, süvari atı, asker taşıma gemisi
trooper
{i} asker taşıma gemisi
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف a soldier. في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

To be a soldier.
soldier
soldier.
sojer
A soldier
trooper
a soldier
Jack
a soldier.
المفضلات