Tom bilyelerini kaybetmiş olmalı.
- Tom must've lost his marbles.
Çocuklar bilye oynuyorlar.
- The children are playing marbles.
Sen misketlerini kaybediyorsun.
- You're losing your marbles.
Onlar mermerden bir heykel yontuyorlar.
- They are chiseling a statue out of marble.
Bina en güzel renkte mermerden inşa edilmiştir.
- The building is built of marble of a most lovely color.
Ellerini mermer kadar soğuk hissetti.
- Her hands felt as cold as marble.