a small isolated mass of ore, as distinguished from a continuous vein

listen to the pronunciation of a small isolated mass of ore, as distinguished from a continuous vein
الإنجليزية - التركية

تعريف a small isolated mass of ore, as distinguished from a continuous vein في الإنجليزية التركية القاموس.

bunch
{i} demet

Tom odaya girdi, bir demet çiçek taşıyordu. - Tom came into the room, carrying a bunch of flowers.

Mary Tom'dan ayrılır ayrılmaz John bir demet gülle onun ön kapısındaydı. - No sooner had Mary broken up with Tom than John was at her front door with a bunch of roses.

bunch
salkım

Tom bir salkım üzüm aldı ve onları yedim. - Tom bought a bunch of grapes and I ate them.

Üzümler salkımla yetişir. - Grapes grow in bunches.

bunch
türküm
bunch
bir araya toplamak
bunch
{f} topla
bunch
bir araya toplanmak
bunch
{f} toplanmak
bunch
demet yapmak
bunch
{i} hevenk
bunch
{i} çete

Ikinci el araba satıcısı adamlar tanınmış bir çetedir. - Used car salesmen are a disreputable bunch.

bunch
bunchflower i
bunch
heve
bunch
{f} demet yap
bunch
{i} grup, takım
bunch
{i} deste
bunch
yabani çörek otu
الإنجليزية - الإنجليزية
bunch
a small isolated mass of ore, as distinguished from a continuous vein

    الواصلة

    a small i·so·la·ted Mass of ore, as dis·tin·guished from a con·ti·nu·ous vein

    النطق

المفضلات