a small dislocation in beds of rock along a line of fissure

listen to the pronunciation of a small dislocation in beds of rock along a line of fissure
الإنجليزية - التركية

تعريف a small dislocation in beds of rock along a line of fissure في الإنجليزية التركية القاموس.

slide
slayt

Her kapının sal olarak kullanılabilecek çıkarılabilir bir slaytı vardır. - Each door has a detachable slide that can be used as a raft.

slide
sürgü

Sürgülü hesap cetvelinin ne olduğunu bilmek için çok gençsin. - You're too young to know what a slide rule is.

slide
kızak yapmak
slide
lam
slide
heyelan
slide
kıl
slide
{f} kay

Lütfen kamyonet kapısını kaydırarak açar mısın? - Would you please slide the van door open?

Bizim parkta çocukların oynaması için güzel bir kaydırağımız var. - In our park, we have a nice slide for children to play on.

slide
(Mühendislik) kızak

Kızakla taşımak çok kolaydır. Yapman gereken tek şey sıkı oturmak ve onu kaydırmaktır. - Sledding is very easy. All you have to do is sit down tight and let it slide.

slide
{f} (slid)
slide
{f} kaydırmak

Kızakla taşımak çok kolaydır. Yapman gereken tek şey sıkı oturmak ve onu kaydırmaktır. - Sledding is very easy. All you have to do is sit down tight and let it slide.

slide
{i} kayak yeri
slide
{i} kayma
slide
{i} patensiz kayma
slide
(isim) kayma, kayış, patensiz kayma, kızak yolu, kayak yeri, toprak kayması, heyelan, sürgü, kızak [müh.], slayt, dia, agraf, lâm, toka
slide
{f} akıp gitmek
slide
{i} mikros- kopta
slide
{i} dia, diyapozitif, slayt
slide
{i} lâm
الإنجليزية - الإنجليزية
slide
a small dislocation in beds of rock along a line of fissure

    الواصلة

    a small dis·lo·ca·tion in Beds of rock a·long a line of fis·sure

    التركية النطق

    ı smôl dîslōkeyşın în bedz ıv räk ılông ı layn ıv fîşır

    النطق

    /ə ˈsmôl dəsˈlōˈkāsʜən ən ˈbedz əv ˈräk əˈlôɴɢ ə ˈlīn əv ˈfəsʜər/ /ə ˈsmɔːl dɪsˈloʊˈkeɪʃən ɪn ˈbɛdz əv ˈrɑːk əˈlɔːŋ ə ˈlaɪn əv ˈfɪʃɜr/
المفضلات