a small amount

listen to the pronunciation of a small amount
الإنجليزية - التركية

تعريف a small amount في الإنجليزية التركية القاموس.

crumb
{i} kırıntı

Onun sakalında bir kırıntı var. - There is a crumb in his beard.

Bana süpürge ve faraşı ver lütfen. Yere bazı kırıntılar döktüm. - Pass me the broom and dustpan, please. I spilled some crumbs on the floor.

a little
biraz

Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al. - Take things a little more seriously.

Biraz daha yavaşça konuşabilir misin? - Could you please speak a little bit more slowly?

a little
azıcık

Tom azıcık erken geldi. - Tom was a little early.

Bir seferde azıcık iş yapacağım. - We'll do a little at a time.

a little
bir parça

İşte senin için bir parça tavsiye, Tom. - Here's a little nugget of advice for you, Tom.

Tom pastanın bir parçasını aldı. - Tom got a little pie.

a little
biraz, birazcık, azıcık
crumb
argo değersiz kimse
a little
bir miktar

Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı. - There was only a little milk left in the bottle.

a little
az
a little
çat pat
a little
bir dirhem
a little
bir balaca
a little
dıkkılı
crumb
ekmek kırıntısı
a little
biraz: Give me a little time. Bana biraz zaman verin
a small amount of
az miktarda
crumb
kırıntılarla süslemek sofradan kırıntıları toplamak
crumb
{f} ufalamak
crumb
(isim) kırıntı, zerre; değersiz kimse
crumb
{f} galetaya bulamak
small amount
azıcık
الإنجليزية - الإنجليزية
crumb
smidgin
pittance
gry
fraction
a little

A little water has spilled.

small amount
negligible quantity