تعريف a small, dark blue fruit في الإنجليزية التركية القاموس.
- blueberry
- yaban mersini
Yaban mersini sezonu ne zamandır?
-When is blueberry season?
Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır.
-Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry.
- blueberry
- (Botanik, Bitkibilim) kamburüzüm
- blueberry
- (Botanik, Bitkibilim) çay üzümü
- blueberry
- (isim) yabanmersini
- blueberry
- {i} yabanmersini
Yabanmersini krebin büyük bir hayranı değilim.
-I'm not a big fan of blueberry pancakes.
Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.
-Please hide the blueberry jam where Takako can't see it.
- blueberry
- {i} çayüzümü
- blueberry
- yabanmersin
Yabanmersinli turta lezzetliydi; akşamın sonunda hiç kalan turta yoktu.
-The blueberry pie was delicious; there was none left at the end of the evening.
Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.
-Please hide the blueberry jam where Takako can't see it.
المصطلحات ذات الصلة
تعريف a small, dark blue fruit في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- blueberry