Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
- You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
Bu oda uyumak için uygun değil.
- This room is not suitable for sleeping.
Şair ölümü uykuya benzetti.
- The poet compared death to sleep.
Bir insanın gecede sadece iki saatlik bir uyku ile yaşayıp yaşayamayacağını merak ediyorum.
- I wonder whether man could live with only two hours' sleep a night.
Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
- It seems that the children will have to sleep on the floor.
Pencereler açık uyuma.
- Don't sleep with the windows open.
İnsanlar yaşarken uykudadır, öldüklerinde uyanırlar.
- Humans are asleep when they live, they wake up when they die.
Her iki köpek uykuda.
- Both dogs are asleep.
Yuriko deniz biyolojisinden mezun bir öğrenci, bir balık tankının içinde uykuya daldı ve ahtapotlar ve deniz yıldızları ile kaplı olarak uyandı.
- Yuriko, a marine biology grad student, fell asleep inside a fish tank and awoke covered in octopuses and starfish.
Muhtemelen beklemekten yoruldu ve uykuya daldı.
- He probably got tired of waiting and fell asleep.
Biz çocuğu mışıl mışıl uyurken bulduk.
- We found the boy sound asleep.
Kapıyı açtığımda onu uyurken buldum.
- When I opened the door, I found him asleep.
Tom uyuyana kadar beklemem gerekti.
- I had to wait until Tom was asleep.
Mary çocuğu uyuyana kadar bekliyordu.
- Mary had been waiting till her child fell asleep.
Tom uyumaktan kendini alamadı.
- Tom couldn't help falling asleep.
Onun ayakları uyuşmuştu.
- His feet were asleep.
Onun sağ ayağı uyuşmuştu.
- His right leg was asleep.
Evde kalmak ve bütün gün uyumak istiyorum.
- I want to stay home and sleep all day.
Tom muhtemelen sadece evde kalmak ve uyumak istedi.
- Tom probably wanted to just stay at home and go to sleep.
Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
- We must sleep at least seven hours a day.
Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
- You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
İnsanlar bazen ölümle uykuyu karşılaştırır.
- People sometimes compare death to sleep.
Yazmak ölümden daha derin bir uyku.
- Writing is a deeper sleep than death.
Louisa sat in the car crying, until her foot fell asleep. She shook her foot violently, afraid the numbness would turn to frostbite.
We need to conduct an overnight sleep test to diagnose your sleep problem.
When a top is sleeping, it is spinning but not precessing.
This caravan can sleep up to four people.
The baby is sleeping in his crib.
- The baby is asleep in his crib.
I did that while everybody else was still sleeping.
- I did that while everyone else was still asleep.
I never slept that night.
- I didn't sleep at all that night.
Tom said he wanted to buy a couple of sleeping bags.
- Tom said that he wanted to buy a couple of sleeping bags.
An hour of sleep before midnight is worth two hours of sleep after midnight.
- One hour of sleep before midnight is worth two hours after.
... getting enough sleep, taking your vitamins, getting your ...
... I'll obsess over it. I won't sleep that night. And I'll just edit constantly to the point ...