Onun bütün çabaları başarısız oldu.
- All his endeavors proved unsuccessful.
Bana göre, bilgisayar programlamak ilginç bir çabadır.
- To me, computer programming is an interesting endeavor.
Bir sonraki uğraşında sana iyi şanslar diliyorum.
- I wish you the best of luck in your next endeavor.
Fakirlere sürekli yardım etmeye gayret etti.
- He has consistently endeavored to help the poor.
Görevini yapmak için gayret ettik.
- We endeavored in order to do his duty.
Gelecekteki çalışmalarında ona en iyisini diliyorum.
- I wish him the very best in his future endeavors.
Gelecekteki çalışmalarında ona en iyisini diliyorum.
- I wish her the very best in her future endeavors.
Görevlerini yapmak için gayret ettiler.
- They endeavored in order to do their duty.
Görevini yapmak için gayret ettik.
- We endeavored in order to do his duty.
As we shall find it necessary, in our endeavours to bring electrical phenomena within the province of dynamics, to have our dynamical ideas in a state fit for direct application to physical questions we shall devote this chapter to an exposition of these dynamical ideas from a physical point of view.