الإنجليزية - التركية
تعريف a sign or prodigy; a portent في الإنجليزية التركية القاموس.
- ceremony
- {i} merasim
O, merasime düşkündür.
-He is fond of ceremony.
Merasim hazırlıkları yolda.
-Preparations for the ceremony are under way.
- ceremony
- {i} tören
Ne olursa olsun, açılış töreni dokuzda başlayacak.
-Rain or shine, the opening ceremony is to begin at nine.
Bir arkadaşımın düğün töreninde capella söyleyeceğim.
-I'm going to be singing a cappella at a friend's wedding ceremony.
- ceremony
- {i} dinsel tören
- ceremony
- resmiyet
- ceremony
- {i} resmilik
- ceremony
- nazik ve uygar bir davranış
- ceremony
- {i} ayin
Ayin sırasında binlerce mum kiliseyi aydınlattı.
-Thousands of candles illuminated the church during the ceremony.
- ceremony
- {i} dini tören
- ceremony
- stand on ceremony resmi davranmak
- ceremony
- (Askeri) TÖREN: Denetleme ve geçit resmi gibi bir olayı kutlamak veya bir şahsa saygı göstermek maksadıyla yapılan askeri toplantı veya tören
- ceremony
- {i} seremoni
- ceremony
- {i} nezaket kuralları
- ceremony
- {i} protokol
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a sign or prodigy; a portent في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- ceremony
a sign or prodigy; a portent
الواصلة
a sign or prodigy; a por·tentالنطق
Resimler
السابق
المفضلات