Gerçekten yüksek sesle bağırmak zorunda mıydın?
- Did you really have to yell that loud?
Bağırmak ve çığlık atmak seni hiç bir yere götürmez.
- Yelling and screaming is not going to get you anywhere.
Bağırmaktan sesleri kısıldı.
- They were all hoarse from shouting.
Bağırmak istemiyorum.
- I don't want to shout.
Bana bağırma tarzından bıktım usandım.
- I'm sick and tired of the way you yell at me.
Fazla bağırmaktan sesim kısıldı.
- I am hoarse from yelling so much.
Bağırmaktan sesleri kısıldı.
- They were all hoarse from shouting.
Bilgisayarınıza bağırmak işe yaramaz.
- Shouting at your computer will not help.
Ellerinden geldiği kadar yüksek sesle bağırdılar.
- They shouted as loudly as they could.
Sesinin çıktığı kadar bağırdı.
- She shouted at the top of her voice.
Bağırmaktan sesleri kısıldı.
- They were all hoarse from shouting.
Her ev diğerine bağırma mesafesindedir.
- Each house is within shouting distance of another.
Dan çığlık atıp bağırıyordu.
- Dan was screaming and yelling.
Bağırmak ve çığlık atmak seni hiç bir yere götürmez.
- Yelling and screaming is not going to get you anywhere.
Zirveye vardığımızda hepimiz çığlık attık.
- When we reached the summit, we all yelled out into the void.
Tom çığlık atıyordu ve bağırıyordu.
- Tom was screaming and yelling.
Man at the bar cos it was his shout.
... I'D LIKE TO ALSO SEND A SHOUT OUT TO ABNER JOHNSON. ...