Bu bakkal sadece organik gıda satıyor.
- This grocery store only sells organic food.
Bob cumartesi günü bakkalda bir kâtip olarak çalıştı.
- Bob worked as a clerk in the grocery store on Saturday.
Onlar birçok çeşit yiyecek ve bakkaliye ürünü satarlar.
- They sell many types of food and grocery products.
Tom bakkaliye listesini unuttu.
- Tom forgot his grocery list.
Tom'un ebeveynleri bakkal dükkanına sahipler.
- Tom's parents own the grocery store.
Öncelikle,devlet tahvilleri bir bakkal dükkânı çalıştırmak için yeterli değiller.
- To begin with, the funds are not sufficient for running a grocery store.
I observed that the vitals of the village were the grocery, the bar-room, the post-office, and the bank.