a senior officer of the municipal police force

listen to the pronunciation of a senior officer of the municipal police force
الإنجليزية - التركية

تعريف a senior officer of the municipal police force في الإنجليزية التركية القاموس.

officer
{i} memur

Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti. - The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.

O, bir polis memuru oldu. - She became a police officer.

officer
subay

Donanma subayları beyaz üniformalar giyer. - Officers of the navy wear white uniforms.

Onun subaylarından bazıları protesto etti. - Some of his officers protested.

officer
(Askeri) SUBAY: Silahlı kuvvetlerin herhangi birinde subaylık veya astsubaylık niteliğini haiz şahıs. Ayrıca bakınız: "commissioned officer"
officer
sakçı memuru
officer
görevli

Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti. - The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.

Tom baş uyum görevlisi. - Tom is the chief compliance officer.

officer
nöbetçi subay
officer
officer of the day o günün komutanı
officer
zabit
officer
filo komutanı
officer
health officer sağlık memuru
officer
subaylarını atamak komuta etmek
officer
yetkili
officer
petty offi
officer
{i} polis memuru

Bir polis memuru onunla konuşuyor. - A police officer is talking to her.

Polis memuru düdüğünü çaldı. - The police officer blew his whistle.

officer
{i} makam sahibi
officer
subayları atamak (gemi)
officer
idare etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
officer
a senior officer of the municipal police force

    الواصلة

    a Sen·ior of·fic·er of the mu·nic·i·pal po·lice force

    التركية النطق

    ı sinyır ôfısır ıv dhi myunîsıpıl pılis fôrs

    النطق

    /ə ˈsēnyər ˈôfəsər əv ᴛʜē myo͞oˈnəsəpəl pəˈlēs ˈfôrs/ /ə ˈsiːnjɜr ˈɔːfəsɜr əv ðiː mjuːˈnɪsəpəl pəˈliːs ˈfɔːrs/
المفضلات