تعريف a seeking for truth, information, or knowledge في الإنجليزية التركية القاموس.
- inquiry
- {i} sorgu
- inquiry
- {i} anket
- inquiry
- {i} bahis
- inquiry
- araştırma/sorma/soru
- inquiry
- sormaca
- inquiry
- (Ticaret) ticari soruşturma
- inquiry
- sondaj
- inquiry
- soruşturma
Bu keşif araştırma yapmak için bent kapaklarını açtı ve soruşturmanın meşru alanı olarak disiplin kurulmasına neden oldu.
-This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry.
Soruşturmada onun dışarıda olduğunu öğrendim.
-On inquiry, I learned that she was out.
- inquiry
- {i} tahkikat
- inquiry
- {i} soruşturma, tahkikat. I received a lot of inquiries about the new tax (Hukuk) Yeni vergi yasası hakkında epey soru soran
- inquiry
- {i} araştırma
Bu keşif araştırma yapmak için bent kapaklarını açtı ve soruşturmanın meşru alanı olarak disiplin kurulmasına neden oldu.
-This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry.
- inquiry
- {i} soru
Bu keşif araştırma yapmak için bent kapaklarını açtı ve soruşturmanın meşru alanı olarak disiplin kurulmasına neden oldu.
-This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry.
Soruşturmada onun dışarıda olduğunu öğrendim.
-On inquiry, I learned that she was out.
- inquiry
- {i} danışma
- inquiry
- (Askeri) TALEP: Bir kompüter biriktirme cihazı muhteviyatının sorgulamasına başlatma tekniği