a season, moment, time or stound

listen to the pronunciation of a season, moment, time or stound
الإنجليزية - التركية

تعريف a season, moment, time or stound في الإنجليزية التركية القاموس.

hour
saat

Yarın on saat çalışmak zorunda kalacağım. - I'll have to study ten hours tomorrow.

Günde en az yedi saat uyumak zorundayız. - We must sleep at least seven hours a day.

hour
{i} vakit

Ben okula gitmeden önce bir saatlik koşuya vakit ayırdım. - I put in an hour of jogging before I go to school.

hour
vakit zaman
hour
an idle hour boş vakit
hour
bir saatiik yol
hour
ekvatorda on beş derecelik mesafe
hour
hour hand akrep after hours çalışma saatlerinden sonraki zaman
hour
sögen
hour
gök kutuplarından geçen büyük daire
hour
{i} zaman

Birkaç sayfa ingilizceyi çevirmek iki saatten daha fazla zamanımı aldı. - It took me more than two hours to translate a few pages of English.

Yarın her zamankinden bir saat daha erken ofise gelmen mümkün mü? - Is it possible for you to come to the office an hour earlier than usual tomorrow?

hour
saat dairesi
الإنجليزية - الإنجليزية
hour

My passions from a common spring.

a season, moment, time or stound
المفضلات