O, üniversitede hukuk eğitimi alıyor.
- He is studying law at the university.
Erkek kardeşim hukuk öğrenimi için Amerika'ya gitti.
- My brother went to the United States to study law.
Kongreden geçtikten sonra, Cumhurbaşkanı kanunu veto etti.
- The President vetoed the law after Congress passed it.
Kanun herkes için aynıdır.
- The law is equal for all.
Araba sürerken trafik kurallarına uymamız gerekiyor.
- You should obey the traffic laws when you drive.
Her şey doğanın kurallarına tabidir.
- Everything is subject to the laws of nature.
Yeni yasa ada halkına zorla kabul ettirildi.
- The new law was enforced on the people of the island.
Newton yerçekimi yasasını kanıtlamıştır.
- Newton established the law of gravity.
Daha deneyimli bir avukat, dava ile farklı bir şekilde ilgilenirdi.
- A more experienced lawyer would have dealt with the case in a different way.
Avukat davaya başvurmaya karar verdi.
- The lawyer decided to appeal the case.