Uzun zaman önce, burada bir köprü vardı.
- A long time ago, there was a bridge here.
Köprünün eni otuz metre.
- The bridge is thirty meters in width.
Köprü yapmak, maliyetin dışında, uzun sürecektir.
- Apart from the cost, it will take long to build the bridge.
Nasıl briç oynayacağımı bilmiyorum.
- I don't know how to play bridge.
Tom mükemmel bir briç oyuncusu.
- Tom is an excellent bridge player.
ECMO is used as a bridge to surgery to stabilize the patient.