a room equipped with toilet facilities

listen to the pronunciation of a room equipped with toilet facilities
الإنجليزية - التركية

تعريف a room equipped with toilet facilities في الإنجليزية التركية القاموس.

bathroom
{i} tuvalet

Tuvalete gidebilir miyim? - Can I go to the bathroom?

Tuvalete gitmek zorundayım. - I have to go to the bathroom.

can
{f} yapabilmek

O, yurtdışında eğitim yapabilmek için çok çalışıyor. - He works hard so that he can study abroad.

can
{f} ebilmek
bathroom
{i} banyo

Sally erkek kardeşine banyoyu temizletti. - Sally made her brother clean the bathroom.

Apartman dairesinde iki banyo var mıdır? - Are there two bathrooms in the flat?

can
{i} popo

Çok fazla fasulye yedim ve şimdi popom ötmeyi durduramıyor. - I ate too many beans and now my backside cannot stop singing.

bathroom
(İnşaat) hela
can
-ebilmek
can
{i} konserve kutusu
can
ebil(mek)
can
argo yüznümara
can
{f} konservelemek
can
{i} argo tuvalet, memişhane, yüznumara
can
{i} konserve kutusu, teneke kutu
can
(Tekstil) kova

Ken'i kovamıyorum. O iyi bir işçi. - I cannot fire Ken. He's a good worker.

Burçlar kuşağının on iki burcu şunlardır: Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova ve Balık. - The twelve signs of the Zodiac are: Aries, Taurus, Gemini, Cancer, Leo, Virgo, Libra, Scorpio, Sagittarius, Capricorn, Aquarius and Pisces.

can
{f} kayıt yapmak (ses ya da görüntü)
can
-ebil-, yapmak imkânı olmak: Can you do this work? Bu işi yapabilir misin? I couldn't find my hat. Şapkamı bulamadım
can
{i} argo klozet; hela taşı
الإنجليزية - الإنجليزية
can
john
lavatory
toilet
bathroom
privy
lav
a room equipped with toilet facilities

    الواصلة

    a room e·quipped with toi·let facilities

    التركية النطق

    ı rum îkwîpt wîdh toylıt fısîlıtiz

    النطق

    /ə ˈro͞om əˈkwəpt wəᴛʜ ˈtoilət fəˈsələtēz/ /ə ˈruːm ɪˈkwɪpt wɪð ˈtɔɪlət fəˈsɪlətiːz/
المفضلات