Biz kumul üzerinde yürüdük.
- We walked on the dune.
Onun ayak izlerini kumulun kumlarında buldum.
- I found her footprints in the sand of the dune.
Tom ve Mary kum tepeleri etrafında yürüdüler.
- Tom and Mary walked around the sand dunes.
Denizden kum tepelerinin üzerinde canlı bir rüzgar patladı.
- A crisp wind blew up over the sand dunes from the sea.
Yüksek bir kum tepeciğinden bütün adayı görebildim.
- From the tall dune I could see over the whole island.