a result that is desired; an intention

listen to the pronunciation of a result that is desired; an intention
الإنجليزية - التركية

تعريف a result that is desired; an intention في الإنجليزية التركية القاموس.

purpose
gaye

Oda bu amaç için gayet uygun. - The room is perfectly suitable for this purpose.

purpose
{i} amaç

Para kazanmak hayatındaki asıl amaçtır. - Making money is his main purpose in life.

Pek çok insan amaçsızca hayatın içinde sürükleniyor. - Many people drift through life without a purpose.

purpose
isteyerek
purpose
(Bilgisayar) amacı

Ziyaretinizin amacı nedir? - What's the purpose of your visit?

O, resim eğitimi amacıyla Paris'e gitmeye karar verdi. - He decided to go to Paris for the purpose of studying painting.

purpose
kararlılık
purpose
niyet
purpose
erek
purpose
kasıt

Biz kasıtlı olarak onun sırasını atladık. - We skipped his turn on purpose.

Palyaço kasıtlı olarak düştü. - The clown fell down on purpose.

purpose
mahsus

Bunu mahsus yapıyorsun! - You're doing it on purpose!

purpose
bile bile
purpose
faydalı surette
purpose
murat
purpose
{i} kararlılık, azim
purpose
serve the purpose işine gelmek
purpose
maksa

Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir. - No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.

purpose
meram
purpose
kasten

Tom bunu kasten yapmadı. - Tom didn't do it on purpose.

Çocuk kasten ayağıma bastı. - The boy stepped on my foot on purpose.

الإنجليزية - الإنجليزية
purpose
a result that is desired; an intention
المفضلات