Meditasyom bana iç huzuru verir.
- Meditation gives me peace of mind.
Ölüler gitti, onlar kendilerini savunamazlar. Yapılacak en iyi şey onları rahat bırakmaktır!
- The dead are gone and they cannot defend themselves. The best thing to do is to leave them in peace!
Savaş asla barışı kanıtlamamıştır.
- Battle's never proven peace.
Bütün dünyada barış vardı.
- There was peace all over the world.
Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
- Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.
Dönüşüm huzurlu, yavaş yavaş oldu.
- Conversion was peaceful and gradual.
Tom'un bütün istediği biraz huzur ve sessizlikti.
- All Tom wanted was some peace and quiet.
Şimdi ihtiyacımız olan şey biraz barış biraz sessizlik.
- What we need now is a little peace and quiet.