Onun performansı inanılmazdı.
- His performance was amazing.
O, performansı ile ilgili eleştiri alma hakkında endişeli.
- She was apprehensive about receiving criticism of her performance.
Oyunun sonucu onun performansına bağlı.
- The game's outcome hangs on his performance.
Cumartesi günü benimle bir oyunun canlı performansını görmek ister misin?
- Would you like to see a live performance of a play with me Saturday?