Sanırım John'un Jane ile olan ilişkilerini çok fazla okuyorsun.
- I think you're reading too much into John's relationship with Jane.
Mutluluğun yüzde 90 kadarı tutum, yaşam kontrolü ve ilişkiler gibi unsurlardan geliyor.
- As much as 90 percent of happiness comes from elements such as attitude, life control and relationships.
Tom'la olan ilişkim seni ilgilendirmez.
- My relationship with Tom isn't your concern.
Tom'la ilişkim seni ilgilendirmez.
- My relationship with Tom is none of your business.
İnsanlar sık sık, diğer şahsı değiştirebileceklerini düşünerek bir ilişkiye girerler.
- People often enter into a relationship thinking that they can change the other person.
Dan en genç halası Linda'yla sapkın bir cinsel ilişkiye başladı.
- Dan began an erratic sexual relationship with his youngest aunt, Linda.
... she do exist now see our relationship is just developing slowly ...
... relationship with them. ...