Eti buzdolabına koyun, aksi taktirde kokuşur.
- Put the meat in the refrigerator, or it will rot.
Buzdolabında içilebilecek herhangi bir şey var mı?
- Is there anything to drink in the refrigerator?
Buzdolabından bir yumurta al.
- Take an egg from the fridge.
Buzdolabında et kalmadı.
- There is no meat left in the fridge.
Buzdolapları gıdanın korunmasına yardımcı olur.
- Refrigerators help to preserve food.
Sütün birazını içtim ve geriye kalanını dolapta tuttum.
- I drank some of the milk and kept the rest in the refrigerator.
Buzdolabında iki liralık tereyağ var.
- There are two pounds of butter in the icebox.