Damlaya damlaya göl olur.
- Drop by drop, the water can conglomerate into a lake.
Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur.
- In Japan, there is no lake bigger than Lake Biwa.
Neden bankı kırmızıya boyadın?
- Why did you paint the bank red?
Kırmızı bir spor araba aldım.
- I bought a red sports car.
Bizim aile bütçesi borçludur.
- Our family budget is in the red.
Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz.
- The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.
Kazakistanlı Adil, Neandertallerin kızıl saçlı olduklarına inanıyor.
- Adil the Kazakh believes that Neanderthals had red hair.
Hiç kızıl saçlı birini tanıyor musun?
- Do you know any redheads?
Bu kan değil. Sadece kırmızı boya.
- This isn't blood. It's just red paint.
Ahırlar kırmızı boyalıdır, çünkü kırmızı boya ucuzdur.
- Barns are painted red because red paint is cheap.